Posts Tagged ‘acı’

h1

6.

Kasım 20, 2008

 

Zaman ve mekanda bir şey arama

Kendinde ara

Ne varsa sende var

 

Aşk zaman ve mekan tanımaz

Soluğu insandadır insanda

 

Hiçbir şeyin değil

Yalnız samimiyetin dilini konuşalım

 

Akan dostluk pınarındaki

Suyu kana kana içmeli

 

Alnından dökülen terlerle

Yeni bir bilince uyanmak

 

Yüreğimi sana fakslayamam ki

Onu olduğu yerden TESLİM almalısın

 

SUÇ ortaklığını paylaşıyoruz

Ortaklığını paylaşıyoruz SUÇ’un

 

Dikenlerin üstündeki

Çicek açmış/halkım benim

 

Güzel bir aile tablosun da

‘İNSANLIK’

 -okunacak-

 

Işığının aydınlatma kapasitesi ne kadar

Hepsini aydınlatabilecek mi bu karanlığın

 

Vicdanımızı kaşıyalım ki

Kanasın

 

Akıştıralım dostluklarımızı bayım

Eylem ırmağında

 

Düşünmeyeceğiz de hep koşturacak mıydık

Yaşanan realiteye göre

 

Acı:Duyarsızlaşma

Yağıyor üzerimize :şiddetlice

Çektiğimiz acı da bu ya

 

Duyarsızlaşma

Bu hastalığa  bir çare bulun

Yoksa bütün vucud gidecek

 

İnsan sıcaklığı

Her yerde;herkese, ihtiyaç

Derde;deva

 

 

 

 

h1

ELLER

Kasım 19, 2008

 

Selam ediyoruz  herkese

Hala varız diyoruz

Kutluyoruz bir daha

     Rahmeti anışı

     Acıları anışı

     Birliktelikleri anışı

 

Ve

Tutmalıyız diyoruz

ELLERİ

Yeniden , yeniden

Ve

İşte

Ses veriyoruz

YÜREKTEN

h1

PSİKOLOJİK YANSIMALAR 1

Temmuz 7, 2008

1.


SOYUTLAMA

 

insanın kendi ayakları üzerinde durması ,kendini sevme felsefesi,hayata insanlar ile değil değerler ile bağlanması anlamında ulaşmaya çalıştığı kişilik önemli.

etki- tepki basit bir kısır döngü
insanı olgunluk bu fasit dairenin dışına çıkmamızı öğütlüyor  peki etki-tepki yi aşmak için
ne yapmalıyız
veya nasıl aşabiliriz.işte soru ve sorun bu aslında

 burda kendi adıma şunu öneriyorum ve uyguluyorum çoğu zaman:
SOYUTLAMA YAPMAK

soyutlamak kendimizi dışımızdan
tüm dışımızdan sadece kendi içimize çekmek kendimizi.H
iç bir etkiyi içerde etkin kılmıyorsunuz sadece kendinizle başbaşa
kalıyorsunuz:
ve dışarısını düşünmüyorsunuz.T
üm hissiyatınız kendinize yönleniyor

yani bu bir nevi kendimizle halvet haline girme

teoriden ziyade yaşanan bir pratik bu 

mesele kendimizde çözümleyebilmek  

 

GÜVEN ÜZERİNE

 

güven konusu zor bir konu:
zaten konudan ziyade  yaşanan bir olgu.Meseleler derin:

yani bizim Allah a olan yakınsızlığımız ,insanlara olan yakınlığımız ile
güven’ebilme’ye çalışmak zor gibi:
ama yine de burda somut anlamda başat olan faktör:
çevre:
içinde bulunduğumuz ortam:
bizi ciddi anlamda çevirip/dönüştürebiliyor
buna dikkat etmek lazım diye düşünüyorum    
 

 

BAKIŞ 

 

zaten yaşam bir bakıştan ibaret ,yaşam bakışımız ile şekilleniyor

bakışı
diri tutabilmek gerekiyor
tabi abartmadan:
acı edebiyatı yapmadan
zorluğu zırvalığa dönüştürmeden  

 

 ACI 

 

tam bir acı küpü
sanki acı fışkırıyor her yerinden
bende acı sandığı çıbanlarını patlattım:
ne varsa aktı bir müddet
sonra rahatladı kendimi seviyorum demeye başladı  

 

AŞMAK

 

aştınız bu konuyu
daha doğrusu bu konu sizi tatmin etmez artık
karşılık çok bulmaz boşluğa düşer

 

PAYLAŞIM

 paylaşım ‘ben’ in de önüne geçebilir
tabi tamamen ‘ben’de olabilir.Artık bu irademize bağlı 

 

SORULAR

 

İnsan için mesele istemek.Soruları çözmeye çalışmamanız sizi
rahatsız  ediyorsa
bu doğru bir rahatsızlık
etmeli çünkü
insan müdahele eder
ama soruların size çok fazla ve ağır geldiğini düşünüyorsanız
sorulara bir süzgeç koymalısınız
içeriye alıcağınız soruları sınırlamalısınız belki de
ya da bir düzen dahilinde müdahale etmelisiniz

 

ANLAMA/ANLAMAMA

 

 benim bir şeyi anlamamam veya anlayamamam ‘o’ şeyin anlamsız olduğu anlamına
gelmez
bu benim anlayamadığımıda gösterebilir veya o şeyin anlamsız olduğunu da
gösterebilir
burda kendimizi kutsamamak gerekiyor
sonuçta kendimiz kadar varız
yaşadıklarımız kadarı ile varız
İNSAN OLUŞUMUZU HİSSETMEK
bütün mesele belki de bu
          

h1

İnsan psikolojisi üzerine denemeler3;İNSAN VE DEĞİŞİM

Temmuz 7, 2008

 

Bir  insan olarak değişeceğiz mutlaka değişeceğiz.Neden mutlaka değişim var?Çünkü bu tabiatımızda var.Ama değişim sürecimiz sancılı bir süreçtir her zaman için. Bu sancı bizim insan oluşumuzun en bariz gerçeğidir. İnsan için bilgi ve uygulama anlamında değişim; bir süreç ve çaba istiyor.Bir çiçek bile belli bir zamanda büyüyor.Kendimizden ani değişimler beklemememiz gerekiyor. Sonuçta gerilimler arasında olan bir tabiatımız var.Bu gerilimler arasında hayatımızı idame ettiriyoruz.

İnsan için en büyük zindan yine insanın kendisidir.Çoğu zaman kendi kurduğumuz zindanlarda kendimizi tutsak ederiz.Bu anlamda kendimize acı çektirmek, işkence etme insani değil.Kendimizi ve hayatı yaşamak için varız.Yoksa kendimizi ve hayatı tutsak etmek için değil.

Her insan bireyi hayatının belli kesitlerinin daha yoğun daha karanlık olduğunu hisseder.Gecelerin sabahı olmayacakmış gibi gelir.Ama şu var ki insan için geçmeyecek/değişmeyecek hiç bir şey yok.İnsan için her şey sınırlı.Göz belli bir mesefayi görür, akıl belli bir kapasitede çalışır ve insan sürekli değişir. Bu dönen bir çarktır;tabiattır.Bir iyi olursunuz ardından kötü ardından iyi.Gece ve gündüzün ardı ardına gelmesi gibi insan tabiatıda sürekli dönen bir yapıya sahiptir.Kimse sürekli acı çekemez kimse de sürekli neşeli olamaz.Buna tabiatımız el vermiyor.”Elimde olmayan sebepler” dediğimiz olgular aslında  insanın kendi tabiatı.Bu doğrultuda insan tabiatını iyi keşfetmek gerekiyor.

 

Kısacası İNSANI;neşe, acı, sevgi,öfke,rahatlık, bunalım,kaygı kaos,gerilim,sıkıntı,korku, umut…hepsi bizim için var, hepsi bizim için.Varlığımıza sahip çıkalım sevelim/tanıyalım/barışalım