Posts Tagged ‘psikoloji’

h1

3.

Eylül 28, 2008

 

 

Arayış, anlam ve eylem

Hiyerarşi budur

İnsan budur

 

Bırak unutma, hatırla

kalsın öyle

 

Mecbur olsun ama

icbar olmasın

 

bunu bana söylüyorlar

ama o iş bildikleri gibi değil

 

cümleleri düzgün kuralım

canlar yanıyor

 

herkesin var kendine göre bir dengesi

kişisel şeyler bunlar

 

daha çok insan

daha çok dünya

 

Köşeyi dönmeye çalışan insanı köşede bekliyor ölüm

Ve insan sonunda köşeyi kaptırıyor ölüme

 

Kıyıya vurmuş bir insanı

Ziyaret eden dalgalar

 

İnsan sadece tarih değildir

Yaşanan bir tarihde nostalji değildir

 

‘Varoluş’ engin bir Deniz

 Ya kalbimiz ?

 

Senin inayetin çok önemli

Çünkü ‘Yaratmak’ senin elinde

 

İnsan tecrübelerine ihanet etmemeli

Yüreğinin üstüne kaç çizgi attın

 

 

Adam gettolaşmış

dünyayı kendi ekseninde döndürüyor

bu yanlış

ay kıskanır, güneş çarpar

 

Engin bir deniz gibisin

Ben açıldıkça sularını açan

 

Dinamik;dirençli;bilinç üzre

Sabırda(ayak dire) tut kendini

 

Seyre dalmış olanlar

İşte! alçak olanlar

 

evet !

yatırım yapmak

ama gerçeğe

 

Alıç açıları

Bencil duvar

İnsani alış açıları

 

Put açıldı

İnsan puta saçıldı

 

“ya hep ya hiç”
ama insan hep değildir hiç te değildir

 

deniz dalgalı mıdır?

Evet!

dalgalıdır

 

sorunlarla barışık yaşamalısın
yoksa insan olamazsın

 

Güc;bir toplamdır

İnsan bir bütün

 

İnsanı ‘Önemsemek’

Önemsemek ‘İnsanı’

h1

5.

Temmuz 13, 2008

 

‘olma’ ya çalışmak
hem de ‘iyi’ için

iyi olmak için çalışmak…

 

ne yapmalı sorusu
ne yapmalı/

ne yapabiliyorsak onu yapmalı

 

herkes her şeyi kendine yontuyor bu normal
herkes kendi gözüyle görüyor

 

insanlar cimri davranıyorlar bu zenginliği paylaşmıyorlar

bencil davranıyorlar

hep benim mantığından yaklaşarak

koca bir evreni daralta daralta

ufak bir oda gibi yapıyorlar

isteklerimizin neliği nasıllığı

 

mesele ahlaki duyarlılıklarının zayıf olmasında:
mesela
Allahu alem diyememelerinde
mesela şımarmalarında
kendi akıllarını putlaştırmalarında

 

insanın kendisini anlamlandırması için ilgilenmesi gerekiyor
aslında ilgilenmekten öte bizzat yaşaması gerekiyor

 

doluya koyacaksınız almayacak
boşa koyacaksınız dolmayacak
bu böyle hepimiz yaşadık

 

gayret etmek/kul olmak ile eşdeğer

farkına varabildiğimiz kadar farkında olduğumuz kadar insanız aslında

 

kendini kandırma
kendinle oynama

kendinden kaçma

 
görsele takılıyoruz

sonra da şaşı bakıyoruz her şeye

 

boşluğunla

oynuyorsun

 

varoluş ;hayattır;insandır

h1

insan psikolojisi üzerine denemeler 4;sorun/sorunsallaşma/zaman/an/abartmama ve iletişim

Temmuz 7, 2008

 

İnsan kendi kendine sorunlar üretebilen bir tabiata sahip.Ortada somut anlamda hiç bir sorun yokken bile insan kendi sorunsallaşarak sorunlar üretiyor.Birçok insan arasında böyle çarpık iletişim tarzları var.İnsan iletişiminde bazen kılı kırk yaran bir karaktere sahip olmamak gerekiyor .Yani buna çarpık aşırı yoğunlaşma diyebiliriz.Şu var ki iletişimde bir şeyi sorun olarak algılayıp ,kendimizi ve karşımızdakini mayalandıktan sonra kendimizin ve muhatabımızın sürekli üzerine gidersek bu maya çabuk tutacak giderek katılaşacak, daha kompleks hale gelecektir.Burada önemli olan bakış açılarımız.Evliliği, bir erkeği veya bir kadını sihirli birer değnek olarak algılamak, dokundu mu hayatımızın değişeceğini, içimizin gökteki yıldızlar gibi parlayacağını ummak güzel ama yanlış, hoş ama boş bir düşünce ,bir  hayal diyebiliriz.Psikolojik faktörler, mutluluk -ki tanımını yaptığımızda bu sürekli olan bir olgu değil insanın tabiatı gereği belli aralıklarla yaşadığımız hoşnut olma hali olarak tanımlıyorum- dışardan içeriye gelmez;içerden yaşanır.Yani mutlu olmaya çalışılmaz mutlu olunur.Karşımıza bir hayal alıp bu hayale ulaşmak için beklemek psikolojik faktörlerde beyaz atlı prens beklemeye benzer ki bu filimler de filim için olur.Önemli olan insanın yaşadığı zaman diliminin farkında olmasıdır.

 

Beklentilerimizi iyi deşifre etmek gerekiyor.Acaba beklentilerimiz insan tabiatı açısından ne kadar sağlıklı.Ne kadar doğru.Muhataplarımızla sorunlarımız elbette olacaktır-ki sorunsuz insan olmaz bu tabiatımızda var. Bunu benimsemek, benim-sevmek gerekiyor-Ama sorunlarımızı gereksiz çarpık yoğunlaşmalara sokmadan, sorunlaştırmadan sadece beraberliği hissederek dışarından sizin iç dünyanıza girecek bir huzur beklemeden hep etken veya edilgen konumda olmadan, zaman faktörünü göz ardı etmeden ,abartmadan karşılıklı etkileşim çerçevesinde, iletişimlerimizi kuvvetlendirmeye/hissetmeye çalışmalıyız.saygılarımla….

h1

İnsan psikolojisi üzerine denemeler3;İNSAN VE DEĞİŞİM

Temmuz 7, 2008

 

Bir  insan olarak değişeceğiz mutlaka değişeceğiz.Neden mutlaka değişim var?Çünkü bu tabiatımızda var.Ama değişim sürecimiz sancılı bir süreçtir her zaman için. Bu sancı bizim insan oluşumuzun en bariz gerçeğidir. İnsan için bilgi ve uygulama anlamında değişim; bir süreç ve çaba istiyor.Bir çiçek bile belli bir zamanda büyüyor.Kendimizden ani değişimler beklemememiz gerekiyor. Sonuçta gerilimler arasında olan bir tabiatımız var.Bu gerilimler arasında hayatımızı idame ettiriyoruz.

İnsan için en büyük zindan yine insanın kendisidir.Çoğu zaman kendi kurduğumuz zindanlarda kendimizi tutsak ederiz.Bu anlamda kendimize acı çektirmek, işkence etme insani değil.Kendimizi ve hayatı yaşamak için varız.Yoksa kendimizi ve hayatı tutsak etmek için değil.

Her insan bireyi hayatının belli kesitlerinin daha yoğun daha karanlık olduğunu hisseder.Gecelerin sabahı olmayacakmış gibi gelir.Ama şu var ki insan için geçmeyecek/değişmeyecek hiç bir şey yok.İnsan için her şey sınırlı.Göz belli bir mesefayi görür, akıl belli bir kapasitede çalışır ve insan sürekli değişir. Bu dönen bir çarktır;tabiattır.Bir iyi olursunuz ardından kötü ardından iyi.Gece ve gündüzün ardı ardına gelmesi gibi insan tabiatıda sürekli dönen bir yapıya sahiptir.Kimse sürekli acı çekemez kimse de sürekli neşeli olamaz.Buna tabiatımız el vermiyor.”Elimde olmayan sebepler” dediğimiz olgular aslında  insanın kendi tabiatı.Bu doğrultuda insan tabiatını iyi keşfetmek gerekiyor.

 

Kısacası İNSANI;neşe, acı, sevgi,öfke,rahatlık, bunalım,kaygı kaos,gerilim,sıkıntı,korku, umut…hepsi bizim için var, hepsi bizim için.Varlığımıza sahip çıkalım sevelim/tanıyalım/barışalım

 

h1

İnsan psikolojisi üzerine denemeler 2

Temmuz 7, 2008

 

Bir insan olarak kendimizi anlamlandırmaya ,sorgulamaya çalışmamız,insani ve anlamlı bir eylem.Sosyal yaşamın çoraklaştığı,insanların sürüler halinde yaşamaya başladığı, alışkanlıkların dizginleri eline aldığı,iktidar olduğu, nesnelerin,konumların,paranın,gücün İNSAN‘dan önce geldiği bir ortamda bu sorgulamaları yapmak kolay değil.

 

Bir insan için hayatı kazanmaktan önce anlamlandırmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum.Hayatı ne için kazanacağımızı bilmez isek bu kazanımlarımız bizim için birer ağır yüke,karmaşaya, absürt olgulara dönüşüyor.Oysa insan absürt değildir,anlamı olan, anlamlandıran bir varlıktır.

 

Hiç bir şeyden korkmamalı ve her şeyi anlamaya,anlamlandırmaya çalışmalıyız.Ama burada teknik bir hataya düşmemeliyiz.Anlamlandıramadığımız zaman bu demek değil ki hayat ve insan anlamsız.Her insan teki olarak algıladığımız kadarıyla anlamlandırabilir ,kendimiz kadar var olabiliriz.Burada önemli olan bu insani çabayı gütmek

Sorumluluğumuzda bir insan olarak bu çabayı daim kılmak değil midir?

 

İNSAN OLMAYI iyi anlamalıyız. İnsan tabiatını ,gelişimini iyi irdelemeliyiz.Kafamızdaki verilerin sağlıklılık derecesini ölçmeliyiz.Ölçülerimiz yanlış olduğu zaman ölçümlerimizde yanlış oluyor.Eğer zihinsel ve duygusal dünyamızda sağlıklı/anlamlı verilerimiz yok ise aklımız ve duygularımızda bundan etkileniyor.

 

h1

İnsan psikolojisi üzerine denemeler 1

Temmuz 7, 2008

 

İnsan psikolojisi herşeyden önce zihinsel bir süreç.Psikolojik hastalıklar aslında halk diliyle tabir edilen biçimde “hastalık hastası olma” hali diyebiliriz.Öncelikle kendimizle ilgili teşhislerde bulunurken insanın tabiatını iyi tanımalıyız.Nasıl yeni bir makine , alet her neyse aldığımızda öncelikle kullanmasını öğrenirsek , öğrenmeden kullandığımız zaman bozacağımızın farkında isek,kendimizi de kullanmadan önce -ki insan kendini kendini yapan ve kullanan bir varlıktır- kendimizi tanımalı, öğrenmeliyiz.Ama insan makine değildir ki her şey teoride ki gibi uygulansın.Dünya da ne kadar insan var ise o kadar alem var.Her insan bireyi ayrı bir dünya-okunması gereken-.Yine de benzer özelliklerimizde çok fazla diyebiliriz.Her insan sever ,üzülür ,düşünür,korkar, kıskanır, bencilleşir…..

 

 Her birey olarak bizde insan tabiatına sahip olduğumuza göre insanın tabiatını tanımalıyız. İnsan tabiatı gereği gerilimlere ve dualist -ikili -bir yapıya sahip.İnsan benliğinde çatışma yaşayan bir varlıktır.Bunu kabul etmeliyiz bir insan bireyi olarak.Çatışmasız insan olmaz.Çatışma zaten insanda vardır,diğer varlıklar bunu yaşamaz.Eğer bunu kabul edersek,benimsersek bir çok sorunumuzu ‘sorunsallaştırma’yacağız.İçinden çıkılmaz gibi görüp sorunlarımızla aramızda duvar örmeyeceğiz.Sorun demek İnsan demek.Sorumsuz insan olabilir ama sorunsuz insan olmaz.Zaten sorumsuzlukta bir sorundur.İnsanda sorun bitmez sadece değişir.

 

İşte önemli olan kendimizin, tabiatımızın farkında olarak ,deve kuşu gibi kafamızı benliğimize gömüp kendimizden başka sanki kimse sorun yaşamıyormuş gibi bakmadan her insan teki olarak bizde sorunlarımıza müdahale etmeye çalışmalıyız.Zaten psikolojik problemler abartıdan öte bir şey değildir.İnsan bir şeyi pire iken deve yapar.Aslında piredir ama o deve olduğunu zannederek deve haline getirir.Ama insan olduğumuz için de bu kaçınılmaz; ‘Abartı’ var tabiatımızda.Önemli olan bu tabiatımızı görüp abartmamaya çalışmak, her şeye olduğu gibi bakmaya çalışmak.

 

İşte burdan da şu sonuç çıkarılabilir; İnsan olarak eğitilebilir varlıklar olduğumuz.İnsan olarak kendi kişiliğimizi eğitme şansına sahibiz.Sivri yönlerimizi törpüleyebiliriz, eğri yönlerimizi doğrultabiliriz ,çarpık bakışlarımızı düzeltebilir,aşırı ve gereksiz yoğunlaşmalarımızı azaltabiliriz.Tabi burada eğitim derken sadece örgün eğitimden bahsetmiyorum.Kişiliğimize katkı sağlayabilecek her çabadan bahsediyorum.Aslında şu doğru değil; insanın sorunlarını kategorize ederken psikolojik sorunlar aslında normal insanlarda olmayan sorunlardanmış gibi görmek.Bu doğru bir bakış açısı değil.Her insan bireyinin psikolojisi olduğuna göre psikolojik sorunlar olarak insana ayrı bir başlık açmaya gerek yok.Çünkü insan bir bütündür her şeyiyle.Parçalamak çok doğru değil.Bütünü görmeden ,değerlendirmeden direkt parçaya müdahale etmeye çalışmak başım ağrıyor diye başı toptan kesmeye benzer.Oysa ağrının sebebi tek değildir.Bir çok etken olabilir.Genel anlamda çok ileri ,uç ,çok şiddetli sorunlar olmadıktan sonra her insan bireyi kendi sorunlarını kendi aşabilir diye düşünüyorum.Ki sorun olarak kabul edilen bir çok olgu da çok normal diyebeleceğimiz her insanın psikolojisinden geçen- kimisi dillendirir kimisi dillendirmez – normal olgular olarak görüyorum. saygılarımla…